- rahatsız etme
- n. annoyance, disturbing, botheration, irritating, baiting* * *1. disquieting (n.) 2. harrowing (n.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
taciz — (A.) [ ﺰﻴﺠﻌﺕ ] rahatsız etme. ♦ taciz etmek rahatsız etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tasdî' — (A.) [ ﻊیﺪﺼﺕ ] baş ağrıtma, rahatsız etme. ♦ tasdî etmek baş ağrıtmak, rahatsız etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
taciz — is., Ar. taˁcīz Tedirgin etme, rahatsız etme Onun ulumasından gece gündüz taciz olan köy halkı... Ö. Seyfettin Birleşik Sözler taciz ateşi cinsel taciz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller taciz etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çöreklenmek — nsz 1) Yılan halka durumunda kıvrılıp toplanmak 2) mec. Bir yerde, orada yaşayanları rahatsız etme pahasına sürekli kalmak, yerleşmek Geldi, çöreklendi, gitmek bilmedi. 3) mec. Bir duyguyu güçlü ve sürekli olarak duymak Yıllarca beklenen bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarkıntılık — is., ğı Genellikle kadınlara sataşma, laf atma, rahatsız etme, huzur bozma, tasallut Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
avucunu yalamak — alay umduğunu ele geçirememek Sen avucunu yalarsın! Beni daha fazla rahatsız etme, tamam mı? E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
SUDA' — Baş ağrısı. * Rahatsız etme, sıkıntı verme, sıkma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBCAM — Huzur ve rahatını bozma. Rahatsız etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
debildemek — ayakları ile tepinmek, yattığı yerde başkasını rahatsız etme … Beypazari ağzindan sözcükler
cinsel taciz — is. 1) Ahlaksızca, ulu orta veya gizlice söz ve davranışlarla karşı cinse eziyet etme, tedirginlik ve sıkıntı verme 2) Çalışma hayatında ekonomik güç, üst makam veya başka etkili bir göreve sahip olanların, genellikle karşı cinsi ahlak dışı… … Çağatay Osmanlı Sözlük